Sentence Structure (cümle yapısı)

1. Simple Sentences

Genellikle bir özne ve bir fiil içeren cümlelerdir; ayrıca nesne ve dolaylı tümleç içerebilirler. Türkçedeki basit cümlelere benzerler.

I am heading to the cinema. (Sinemaya gidiyorum.)
I’ll arrive tomorrow. (Yarın geleceğim.)
I authored a book. (Bir kitap yazdım.)

2. Compound Sentences

İki veya daha fazla cümlenin bağlaçlar (and, but, because, or, then gibi) ile birbirine bağlandığı cümlelerdir.

I’ll return home, and I’ll complete my homework. (Eve döneceğim ve ödevimi tamamlayacağım.)
My friends came, so I didn’t do my homework. (Arkadaşlarım geldiği için ödevimi yapmadım.)
I searched there, but I couldn’t locate him. (Orada aradım fakat onu bulamadım.)
You can either go swimming or stay here with me. (Ya yüzmeye gidebilirsin ya da benimle burada kalabilirsin.)

3. Complex Sentences

Bir ana cümle ve en az bir yan cümleden oluşan cümlelerdir. Yan cümleler genellikle tek başlarına bir anlam taşımazlar.

Bu üç şekilde sınıflandırabiliriz:

1. Noun Clauses (isim cümlecikleri)

Ana cümlenin öznesi veya nesnesi gibi görevler üstlenen cümleciklerdir.

I am going to purchase a PC. (Basit cümle) (Bir bilgisayar satın alacağım.)
I will purchase what I desire. (Ne istiyorsam onu satın alacağım.)
Burada “what,” ismin yerini alarak yan cümlenin oluşmasına yardımcı olmuştur.
Understanding what it feels like to be old is difficult. (Yaşlı olmanın nasıl bir his olduğunu anlamak zordur.)
I am unaware of who committed this act. (Bunu kimin yaptığını bilmiyorum.)

2. Adjective Clauses (sıfat cümlecikleri)

Ana cümle içinde bir sıfatın yerine geçerek yan cümlenin oluşmasını sağlarlar.

The red PC. (Kırmızı bilgisayar.)
The boy whom you encountered yesterday. (Dün karşılaştığın çocuk.)
The man whose wife is speaking at the moment. (Eşinin şu anda konuştuğu adam.)

3. Adverb Clauses (zarf cümlecikleri)

Zarflar işin neden, nerede, ne zaman, amacı, koşulu vb. yönlerini belirtirler. Bu yönleri açıklarken yan cümleler içinde oluşurlar.

While you were reading, I was speaking. (Sen okurken, ben konuşuyordum.)
İşin ne zaman yapıldığını belirtir.
I went home because I was excessively tired. (Çok yorgun olduğum için eve gittim.)
İşin neden yapıldığını belirtir.
I adore cats, so I acquired a cat. (Kedileri sevdiğim için bir kedi satın aldım.)
Amaçı belirtir.
If you come here, you will have the chance to see me. (Buraya gelirsen, beni görmek için fırsatın olacak.)
Koşulu belirtir.