Simple Past Tense

Simple Past Tense

Geçmiş Zaman Basit Hali, geçmişte gerçekleşen tamamlanmış eylemleri ifade etmek için kullanılır. Eylemin süresi önemli değildir ve gerçekleşmiş olabilir.

Olumlu Cümle Yapısı: “Özne + Fiil + -ed”

• I skipped. (Atladım.)
• She bought a dress from the store. (O, mağazadan elbise aldı.)
• You called Debbie. (Sen, Debbie’yi aradın.)

Olumsuz Cümle Yapısı: “Özne + did not (didn’t) + Fiil (to kullanılmayacak)”

• They didn’t go. (Onlar gitmediler.)
• She didn’t buy a dress from the store. (O, mağazadan elbise almadı.)
• You didn’t call Debbie. (Sen, Debbie’yi aramadın.)

Soru Cümlesi Yapısı: “Did + Özne + Fiil (to kullanılmayacak)”

• Did you call Debbie? (Debbie’yi aradın mı?)
• Did they go? (Onlar gittiler mi?)
• Did she buy a dress from the store? (O, mağazadan elbise aldı mı?)

Aşağıdaki görsellerde iki farklı fiilin çekimlenmesini görebilirsiniz

Simple Past Tense’de zamanı ve sıklığı belirtmek

Simple past tense, eylemin ne zaman yapıldığını ve ne sıklıkla yapıldığını belirtmek için aşağıdaki zaman ifadeleriyle kullanılır:

Sıklık İfadeleri:

• I sometimes walked home at lunchtime. (Ara sıra öğle yemeğinde eve yürürdüm.)
• I often brought my lunch to school. (Sık sık öğle yemeğimi okula getirirdim.)

Belirli Bir Zaman Önce:

• We saw a good film last week. (Geçen hafta iyi bir film izledik.)
• Yesterday, I arrived in Geneva. (Dün Cenevre’ye vardım.)
• She finished her work at seven o’clock. (O saat yedi de işini bitirdi.)
• I went to the theatre last night. (Dün gece tiyatroya gittim.)

Belgisiz Zaman Zarfları:

• People lived in caves a long time ago. (İnsanlar uzun zaman önce mağaralarda yaşardı.)

1. Geçmişte Bitmiş Eylemler İçin:

• I saw a movie yesterday. (Dün bir film izledim.)
• I didn’t see a play yesterday. (Dün bir oyun izlemedim.)
• Last year, I traveled to Japan. (Geçen sene Japonya’ya seyahat ettim.)
• Did you have dinner last night? (Dün gece akşam yemeği yedin mi?)
• She washed her car. (Arabasını yıkadı.)
• We saw a good film last week. (Geçen hafta iyi bir film izledik.)

2. Biten Eylemler Serisini Anlatırken:

• I finished work, walked to the beach, and found a nice place to swim. (İşimi bitirdim, sahile yürüdüm ve güzel bir yer buldum yüzmek için.)
• We arrived from the airport at 8:00, checked into the hotel at 9:00, and met the others at 10:00. (Saat 8’de hava limanından geldik, saat 9’da otele giriş yaptık ve saat 10’da diğerleriyle buluştuk.)
• Did you add flour, pour in the milk, and then add the eggs? (Un ekledin mi, süt döktün mü ve sonra yumurtayı mı ekledin?)

3. Geçmişte Yapılan Uzun Süreli Fakat Bitmiş Eylemler İçin:

• I lived in Brazil for two years. (Brezilya’da iki yıl yaşadım.)
• Shauna studied Japanese for five years. (Shauna, beş yıl boyunca Japonca çalıştı.)
• They sat at the beach all day. (Tüm gün sahilde oturdular.)
• They did not stay at the party the entire time. (Bütün süre boyunca partiye kalmadılar.)
• We talked on the phone for thirty minutes. (Telefonda otuz dakika konuştuk.)

4. Geçmişteki Alışkanlıklarımızı ve Sürekli Yaptığımız Eylemleri Aktarırken:

• I studied French when I was a child. (Çocukken Fransızca çalışırdım.)
• He played the violin. (Keman çalardı.)
• He didn’t play the piano. (Piyano çalmazdı.)
• Did you play a musical instrument when you were a kid? (Çocukken müzik aleti çaldın mı?)

5. Geçmiş Genellemeler ve Gerçekler İçin:

• She was shy as a child, but now she is very outgoing. (Çocukken utangaçtı, ama şimdi çok sosyal.)
• He didn’t like tomatoes before. (Domatesleri eskiden sevmezdi.)
• Did you live in Texas when you were a kid? (Çocukken Teksas’ta mı yaşıyordun?)
• When bağlacı ile kullanımı:
• When I paid her one dollar, she answered my question. (Ona bir dolar ödediğimde, sorumu cevapladı.)
• She answered my question when I paid her one dollar. (Ona bir dolar ödediğimde, sorumu cevapladı.)