10. Sınıf Tarih Konuları

Aşiretten Beyliğe

AŞİRETTEN BEYLİĞE


(1302) Koyunhisar Muharebesi
(1326) Bursa’nın Fethi
(1329) Palekanon Muharebesi
(1331) İznik’in Fethi
(1337) İzmit’in Fethi
(1345) Karesi Beyliği’nin alınması

(1353) Çimpe Kalesi’nin alınması
(1363) Edirne’nin Fethi
(1371) Çirmen Muharebesi
(1389) I. Kosova Muharebesi
(1396) Niğbolu Muharebesi
(1402) Ankara Savaşı
(1402-1413) Fetret Devri
(1444) Varna Muharebesi

(1448) II. Kosova Muharebesi

 

Anadolu ve çevresi ile ilgili bilgiler içeren metni aşağıda bulabilirsiniz:

Anadolu ve Çevresi

Anadolu, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan, Karadeniz ile Akdeniz’i birleştiren stratejik bir köprü konumundaydı. Ayrıca, Çin’den başlayıp Avrupa’ya kadar uzanan İpek Yolu’nun önemli bir bölümü de Anadolu üzerinden geçiyordu.

Türkiye Selçuklu Devleti:
1243 Kösedağ Savaşı’nda Moğollara yenilerek dağılan Türkiye Selçuklu Devleti, bu yenilgi sonrasında Anadolu’da siyasi birliği kaybetti. Bu durum, Anadolu’da birçok Türkmen beyliğinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans):
XIII. yüzyıl sonlarına gelindiğinde Bizans İmparatorluğu, sınırları Balkanlardaki Yunanistan, Trakya, Makedonya ve Ege Adaları’nın bir kısmına kadar gerilemişti. Taht kavgaları ve Haçlı Seferleri’nin etkisiyle siyasi etkinliğini kaybeden Bizans, Trabzon İmparatorluğu gibi bazı küçük devletlerle sınırlı kalmıştı.

İlhanlı Devleti:
1256’da Moğol İmparatorluğu’nun parçalanması sonucu Hülagü Han tarafından İran ve çevresinde kurulan İlhanlı Devleti, XIII. yüzyılda Anadolu’yu egemenlikleri altına aldı. Ancak 1260’ta Memlûklularla yapılan Ayn-ı Calut Savaşı’nda büyük bir yenilgi yaşayarak 1336 yılında yıkıldı.

Memlûklu Devleti:
1250’de Eyyubi Devleti komutanlarından Aybek tarafından Mısır’da kurulan Memlûklu Devleti, Haçlılara ve Moğollara karşı başarılı mücadeleler vererek sınırlarını genişletti. Filistin, Suriye ve Çukurova Bölgesi’ni kontrol altına aldı.

Altın Orda Devleti:
XIII. yüzyılın başlarında Moğol İmparatoru Cengiz Han’ın ölümü sonrasında Karadeniz’in kuzeyinde Batu Han tarafından kurulan Altın Orda Devleti, XIV. yüzyılın sonlarında Timur’a karşı mücadelede başarısız olarak 1395’te çöktü.

Balkanlar:
XIII. yüzyıl sonlarında Bizans İmparatorluğu, Sırp ve Bulgarlarla siyasi üstünlük mücadelesine girmişti. Balkanlar’da Sırp Krallığı, Bulgar, Arnavut krallıkları, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Bosna Prensliği bulunmaktaydı.

Avrupa:
XIII. yüzyıl sonlarında Avrupa, feodal yapıya sahip birçok Hristiyan devletinden oluşuyordu. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu, Viyana merkezli olarak Avrupa’nın önemli siyasi gücüydü. İtalya’da Napoli Krallığı, Venedik ve Ceneviz cumhuriyetleri ile Papalık bulunmaktaydı. Doğu Avrupa’da Macaristan ve Lehistan Krallığı, Orta Avrupa’da İngiltere ve Fransa arasında devam eden “Yüzyıl Savaşları” göze çarpıyordu. İspanya’da Beni Ahmer İslam Devleti etkindi.

OSMANLI BEYLİĞİ’NİN KURULUŞ SÜRECİ

Osmanlı Beyliği’nin kuruluş sürecine dair önemli bilgiler içeren metni aşağıda bulabilirsiniz:

Osmanlı Devleti’nin kuruluş süreci, Oğuzların Günhan soyuna mensup olanlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Kayı boyu, bu sürecin temelini oluşturmuştur. “Kayı” kelimesi, güç ve kudret anlamına gelmektedir. Kayılar, Malazgirt Meydan Muharebesi’nin ardından Anadolu’ya gelmiş ve ilk olarak Ahlat yöresine yerleşmişlerdir. Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat döneminde Moğollarla yapılan başarılı mücadeleler ve Türkiye Selçuklu Devleti’ne hizmetleri karşılığında, Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine ve daha sonra Bizans sınırındaki Söğüt’e uç beyliği olarak yerleştirilmişlerdir.

Bu dönemde Kayıların lideri Ertuğrul Gazi, Bizans’a karşı fetih faaliyetlerine başlamış ve Domaniç’i ele geçirmiştir. Kayılar, Söğüt’ü kışlak, Domaniç’i ise yaylak olarak kullanmaya başlamışlardır. 1281 yılında Ertuğrul Gazi’nin vefatının ardından oğlu Osman Bey, Kayı boyunun başına geçmiştir. Türkiye Selçuklu Sultanı III. Alaaddin Keykubat’ın İlhanlılar tarafından İran’a götürülmesiyle Anadolu’da iktidar boşluğu oluşmuş ve bu dönemde Osman Bey, Bizans ile mücadele etmiştir.

Osman Bey, Bizans’a karşı Koyunhisar Savaşı’nı kazanarak bağımsızlığını ilan etmiş, kendi adına hutbe okutup para bastırmış ve böylece Osmanlı Beyliği bağımsız bir konuma gelmiştir (1302). Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ve gelişimi konusundaki tartışmalar, yetersiz belgelerin ve yapılan araştırmaların tam aydınlatıcı olmaması sebebiyle sürmektedir. Ders kitaplarında uzun süre 1299 yılı olarak öne sürülen Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihi, yapılan tarihî araştırmalar sonucunda doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Osman’ın hanedan kurucusu olarak kabul edilmesi, 1302’deki Bapheus (Koyunhisar) Savaşı zaferiyle ilişkilidir.

 

Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu hakkında öne sürülen bazı nazariyeler şunlardır:

  1. Halil İnalcık’ın Teorisi:
    • Halil İnalcık, Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunu göç ve nüfus baskısıyla açıklar.
    • Moğol baskısından kaçan Türkmen topluluklarının Bizans sınırlarına yönelmesiyle, Batı Anadolu’da “gaza ideolojisini” benimseyen Türkmen beylerinin önem kazandığını belirtir.
    • Eski Selçuklu ucundaki demografik potansiyel ve yüceltilmiş gaza ideolojisiyle donanmış bir Türkiye’nin doğduğunu savunur.
  2. Paul Wittek’in Teorisi:
    • Paul Wittek, Osmanlı Beyliği’nin güçlü bir devlet olarak ortaya çıkmasını gaza düşüncesiyle bağlar.
    • Gazaların aynı ideali paylaşan ve diğer beyliklerde pasif olarak bekleyen insanları kendine çektiğini ve Osmanlıların Rumeli’ye geçerek genişleme alanı bulduğunu ileri sürer.
    • Osmanlı Devleti’nin genişlemesinde, idareleri altındaki halkın dinlerine karışmamayı tercih etmelerinin etkili olduğunu söyler.
  3. Fuad Köprülü’nün Teorisi:
    • Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti’nin yükselişini tamamen dini sebeplere bağlamayı reddeder.
    • Moğol baskısı nedeniyle Anadolu’ya göç eden Türkmenlerin gaza ruhuyla Bizans topraklarını Dâr’ül-İslâm yapma çabaları, Selçuklu Devleti’nin zaafa düşmesi, Anadolu beyliklerinin kurulması gibi büyük siyasi olayların etkili olduğunu belirtir.
    • Türklerin etnik özellikleri, Osmanlı kabilesinin asaleti, Anadolu’da oluşan askeri, sosyal ve ekonomik gruplar, jeopolitik durum ve diğer beyliklerin Osmanlı’ya düşmanca tutum içermemesinin rol oynadığını vurgular.

Bu teoriler, Osmanlı Beyliği’nin kuruluşunu çeşitli açılardan ele almakta olup, faktörlerin kombinasyonuyla Osmanlı Devleti’nin ortaya çıkışını açıklamaya çalışmaktadır. Her bir teori, o dönemin karmaşık sosyo-politik koşullarını vurgulayarak Osmanlı’nın yükselişini anlamaya yönelik farklı bakış açıları sunar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(