Tarih, insanlık tarihinin geçmişteki olayları belgelere dayanarak inceleyen bir bilim dalıdır. Edebiyat tarihi ise geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri inceleyerek bu eserlerden çeşitli sonuçlar çıkaran bir bilim dalıdır.

Tarih, insanların yaşadığı deneyimleri, savaşları, sevinçleri ve toplumsal değişimleri kayıt altına alır. Edebiyat da bu tarihi bilgileri kullanarak insanların bu süreçlerdeki duygusal deneyimlerini konu alır. Örneğin, Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu halkının yaşadığı zorluklar ve ortaya koyduğu üstün mücadele, bir şiir, hikaye veya roman yazmak isteyen bir yazarın temel kaynaklarından biridir. Bu dönemde nelerin yaşandığını, olayların nasıl geliştiğini bilmeden, yazarın eseri gerçekçi olmaz. Gerçekçi olmayan eserler genellikle ilgi görmez. Örneğin, Türk edebiyatının önemli eserlerinden olan “Yaban”, “Sinekli Bakkal”, “Vurun Kahpeye”, “Küçük Ağa”, Milli Mücadele yıllarını konu alarak dönemin atmosferini yansıtmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı uzun şiiri, tarih boyunca yaşanan acı dolu bir savaşın sahnelerini duygusal bir üslupla ve gerçeğe çok yakın bir şekilde yansıttığı için yıllardır ilgi görmektedir. Ersoy, tarihi olaylara olan duyarlılığını eserlerinde sıkça yansıtmış ve bu da eserlerinin zaman içinde değerini korumasına katkı sağlamıştır. bu metni anlamını değiştirmeden yeniden ve önemli yerleri koyulaştırarak yaz