10. Sınıf Tarih Konuları

İslam Dünyası Liderliğine

İSLAM DÜNYASI LİDERLİĞİNE
İSTANBUL’UN FETHİ’NİN SEBEPLERİ
İSTANBUL’UN FETHİ İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR

İstanbul’un Fethi’nin Sonuçları:

  1. İslam Dünyası Liderliğine Geçiş: İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’ne İslam dünyasının liderliğini kazandırdı. Fethin simgesi olan Ayasofya’nın camiye çevrilmesi, İslam dünyasında büyük bir prestij ve etki yarattı. Osmanlılar, İslam dünyasının lideri olarak saygınlıklarını ve otoritelerini artırdılar.
  2. Doğu ve Batı Ticaret Yollarının Kontrolü: İstanbul’un fethiyle Osmanlılar, Doğu ve Batı arasındaki önemli ticaret yollarının kontrolünü ele geçirdi. Şehir, Karadeniz ve Akdeniz ticaretini birleştiren stratejik bir konumdaydı. Bu sayede Osmanlılar, ticaret gelirlerini artırdı ve ekonomik açıdan güçlendiler.
  3. Safevilerin Anadolu Şii Propagandasının Önlenmesi: Yavuz Sultan Selim, Anadolu’da Safevilerin Şiilik propagandasını önlemek amacıyla İstanbul’un fethinden sonra bölgede sıkı bir politika izledi. Bu sayede Osmanlı Devleti, Anadolu’da Şiilik etkisini azalttı ve kendi siyasi otoritesini güçlendirdi.
  4. Osmanlı-Memlûklu İlişkilerinde Gerilim: İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin gücünü artırmasıyla birlikte Memlûklu Devleti’ni rahatsız etti. Osmanlıların her geçen gün büyümesi, Memlûklu Devleti’nin Endülüs’ten Hindistan’a kadar uzanan hâkimiyet alanında güçlü bir rakip olarak algılandı. Bu durum, Osmanlı-Memlûklu ilişkilerinde gerilime yol açtı.
  5. Dulkadiroğulları İle İlişkilerin Düzeltilmesi: Yavuz Sultan Selim, Dulkadiroğulları ile iş birliği yapan Memlûkluların gücünü zayıflatmak için Maraş çevresinde hüküm süren bu beyliğe karşı müdahalede bulundu. Dulkadiroğulları, Osmanlılara karşı duruşlarını gözden geçirerek Osmanlı Devleti’ne bağlılıklarını artırdılar.

İstanbul’un fethi, Osmanlı Devleti’nin tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu fetih, Osmanlıların Batıya açılmasını, Avrupalı devletler arasında etkin bir güç olmasını ve İslam dünyasının liderliğini kazanmasını sağlamıştır.

OSMANLI-SAFEVİ İLİŞKİLERİ VE ÇALDIRAN SAVAŞI (1514)

Osmanlı-Safevi İlişkileri ve Çaldıran Savaşı (1514):

Osmanlı Devleti ve Safevi Devleti, tarih boyunca doğu sınırlarında sürekli bir rekabet ve çatışma içinde olmuşlardır. Safeviler, Şiilik propagandasıyla Osmanlı Devleti’ni zayıflatıp kendi etki alanlarını genişletmeyi hedeflemişlerdir. Şah İsmail, II. Bayezid döneminde Tokat, Amasya ve Çorum civarında Şahkulu İsyanı’nı desteklemiş, ancak Osmanlılar tarafından bastırılmıştır.

Yavuz Sultan Selim, 1512 yılında Osmanlı tahtına geçtiğinde, Safevilerin Anadolu’da yaydığı Şii propagandalarına karşı önlem almak amacıyla onlara karşı bir sefere çıkmaya karar verdi.

Çaldıran Savaşı (1514):

Çaldıran Savaşı, Osmanlı ve Safevi ordularının Van Gölü’nün kuzeydoğusundaki Çaldıran Ovası’nda karşı karşıya geldiği bir savaştır. Bu savaş, 23 Ağustos 1514 tarihinde gerçekleşti. Safevi ordusu, Osmanlı ordusu karşısında büyük bir bozguna uğradı.

Savaş sonucunda Tebriz, Musul, Kerkük ve Erbil gibi önemli şehirler Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlılar, Tebriz, Halep ve Bursa İpek Yolu’nun hâkimiyetini ele geçirdi. Bu zaferle birlikte Anadolu’daki Safevi tehlikesi büyük ölçüde ortadan kalktı.

1515 Turnadağ Savaşı:

Çaldıran zaferinden dönerken, Yavuz Sultan Selim, Sinan Paşa komutasındaki bir orduyu Dulkadiroğulları Beyliği üzerine gönderdi. Bu, 1515 yılında gerçekleşen Turnadağ Savaşı’dır. Osmanlılar, Dulkadiroğulları’nı mağlup ederek beyliği Osmanlı hâkimiyeti altına aldı.

Turnadağ Savaşı’nın ardından Osmanlı-Memlûklu ilişkileri daha da gerildi ve iki devlet arasındaki rekabet arttı.

 OSMANLI-MEMLÛKLU İLİŞKİLERİ:

Osmanlı Devleti ile Memlûklu Devleti arasındaki ilişkiler tarih boyunca karmaşık olmuştur. Osmanlılar, Memlûklu Devleti’nin gücünü ve hâkimiyet alanlarını göz önünde bulundurarak bölgede denge politikası izlemişlerdir. Ancak zamanla iki devlet arasında rekabet ve çatışmalar ortaya çıkmıştır.

Mercidabık Savaşı (1516):

Bu savaş, Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim ile Memlûklu Sultanı Kansu Gavri arasında gerçekleşmiştir. Savaş, Halep ile Kilis arasındaki Mercidabık Ovası’nda meydana gelmiştir. Osmanlılar, bu savaşı kazanarak Memlûklu hâkimiyetini zayıflatmış ve Halep ile Şam gibi önemli bölgeleri ele geçirmiştir.

Ridaniye Savaşı (1517):

Yavuz Sultan Selim, Mercidabık zaferinden sonra Mısır seferine hazırlanmıştır. Bahar aylarında Sina Çölü’nü geçerek Mısır ordusu ile Ridaniye Savaşı’nı kazanmıştır. Bu savaş sonucunda Memlûklu Devleti’nin sonu gelmiş, Mısır ve çevre bölgeler Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.

Mısır Seferi’nin Sonuçları:

  • Memlûklu Devleti yıkıldı ve Mısır Osmanlı topraklarına katıldı.
  • Suriye, Filistin, Lübnan ve Hicaz bölgeleri de Osmanlı hâkimiyetine girdi.
  • Baharat Yolu, Doğu Akdeniz’den Osmanlıların denetimine geçti, bu da Osmanlıların ekonomik gücünü artırdı.
  • Halifelik makamı Osmanlılara geçti ve Osmanlı Devleti İslam dünyasının lideri oldu.
  • Kıbrıs Adası’nın yönetimi, Venediklilerin Memlûklulara ödediği verginin Osmanlı Devleti’ne ödenmesiyle Osmanlılara geçti.

Yavuz Sultan Selim’in Ölümü:

Mısır Seferi’nden sonra İstanbul’a dönen Yavuz Sultan Selim, bir süre sonra hastalanarak şirpençe denilen bir çıban yüzünden 22 Eylül 1520’de vefat etti. Yavuz Sultan Selim, sekiz yıllık saltanatı boyunca büyük başarılar elde ederek Osmanlı Devleti’nin gücünü ve hâkimiyetini artırmış büyük bir padişahtır.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(