12. Sınıf Coğrafya Konuları

Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

2. Ünite 3. Bölüm: Hizmet Sektörünün Ekonomideki Yeri

  • Türkiye’de hizmet sektörünün evrimi, Cumhuriyet döneminden itibaren süregelmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında tarım sektörü ekonominin temelini oluştururken, ekonomik sistemlerin değişmesi ve iktisat kongrelerinin düzenlenmesiyle birlikte Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünyada tarım sektöründen sanayi ve hizmet sektörüne doğru bir dönüşüm yaşanmıştır.

    Hizmet sektörünün önemli bir rol oynamasının ardındaki nedenler, gelişen teknoloji ile birlikte insan ihtiyaçlarının artması ve çeşitlenmesi gibi faktörlerdir. Türkiye gibi büyük bir nüfusa sahip olan ülkeler, bankacılık, eğitim, sağlık, inşaat, turizm ve konaklama gibi birçok alanda hizmet sektörünün faaliyetlerine ihtiyaç duyarlar.

    Günümüzde hizmet sektörü, ekonominin büyük bir bölümünü oluşturur hale gelmiş ve toplam gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) önemli bir parçasını temsil eder. Tarım sektörünün GSYH içindeki payı zaman içinde %50’lerden yaklaşık %8’e gerilediğinde, Türkiye’deki ekonomik dinamiklerin değiştiğini göstermiştir. Tarım sektörünün GSYH içindeki azalmasıyla birlikte, hizmet sektörünün payı yıllar içinde yaklaşık %30 artarak %70’lere ulaşmıştır.

    Hizmet sektörünün Türkiye’ye sağlayacağı en önemli katkılardan biri, katma değer üretimindeki rolüdür. Hizmet sektörü, bir ürünün AR-GE çalışmalarından reklamına ve pazarlamasına kadar birçok aşamada değer ekler. Ayrıca, eğitim sektörünün ekonomik değeri ölçülemeyen bir katkı sağlar ve ülkenin geleceği için kritik bir rol oynar.

    Türkiye’nin millî gelirinde %13,5 gibi önemli bir paya sahip olan ulaştırma sektörü, ekonomi üzerinde çeşitli etkilere sahiptir. Bu etkiler arasında iş ve yaşam düzeninin ulaştırma hizmetlerine dayalı olarak işlemesi, üretim faktörlerinin hareketliliğinin artması, gelir dağılımının düzenlenmesi ve 1 milyondan fazla kişiye istihdam sağlaması gibi faktörler bulunur.

    .

    • Ticaret, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşmasını sağlayan bir dizi işlemi içerir. Bu işlemler arasında taşıma, depolama, paketleme ve teşhir gibi süreçler yer alır. Genel olarak, kar amacı güden tüm faaliyetler ticaret olarak adlandırılır. Türkiye, iç ve dış ticaret açısından oldukça canlı bir ekonomiye sahiptir, bu da ekonomik büyümeyi olumlu etkiler.

      Dış alım ve satım faaliyetleri, Türkiye ekonomisine olumlu katkılarda bulunur. Türkiye, Dünya Bankası’nın 2017 Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre satın alma gücü paritesine göre dünya ekonomisinin 13. ve Avrupa’nın 5. büyük ekonomisi olarak sıralanmıştır. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği Anlaşması gibi ticari anlaşmaları, AB ülkeleri ile yoğun ticaret yapmasını sağlar. Türkiye’nin AB ülkeleri ile ticaret ortakları arasındaki sıralamada birinci sırada yer aldığını ve AB’nin ticaret ortakları arasında dördüncü sırada olduğunu belirtmekte fayda var.

      Türkiye İstatistik Kurumu ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2017 yılında Türkiye’nin ihracatı %9 artarken ithalatı %25 artmıştır. İhracatta Almanya, İngiltere, ABD ve İtalya öne çıkmış, ithalatta ise Çin, Almanya, Rusya ve İtalya önemli ticaret ortakları olarak sıralanmıştır.

      Türkiye’nin coğrafi konumu, turizm açısından büyük bir potansiyel sunar. Ülkenin çeşitli iklimleri, doğal güzellikleri ve zengin tarihî ve kültürel mirası, farklı türlerde turizm faaliyetlerine olanak tanır. Turizm geliri, 2016 yılında bir önceki yıla göre %29,7 azalarak 22 milyar 107 milyon 440 bin dolar olarak kaydedilmiştir. Deniz turizmi, özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında büyük ilgi görmektedir.

      Sonuç olarak, ticaret ve turizm ekonomik büyüme ve döviz geliri sağlayan önemli sektörlerdir. Ayrıca, ulaşımın gelişimi ve altyapısı da bu faaliyetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, ulaşımın doğal ve beşerî faktörleri dikkate alınarak planlanmalı ve geliştirilmelidir.

    Ulaşım Üzerinde Etkili Olan Faktörler

    Ulaşım, birçok doğal ve beşeri faktörün etkisi altında gelişen önemli bir alanı kapsar. Bu faktörler, ulaşımın planlanması, geliştirilmesi ve etkin bir şekilde kullanılması için dikkate alınmalıdır.

    Doğal Faktörler:

    1. Coğrafi Konum: Bir bölgenin coğrafi konumu, ulaşım için büyük bir belirleyici faktördür. Denizlere, nehirlere veya sınırlara yakınlık, ticaret yollarının oluşturulmasında etkilidir. Aynı zamanda dağlık veya engelleyici araziler, ulaşımı zorlaştırabilir.
    2. Yeryüzü Şekilleri: Dağlar, vadiler, ovalar ve diğer yeryüzü şekilleri, ulaşımın rotasını etkiler. Tünel ve köprüler gibi mühendislik yapıları, bu engelleri aşmak için inşa edilir.
    3. İklim: İklim koşulları, ulaşımın güvenliği ve etkinliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kar, buz, yağmur ve fırtına gibi hava koşulları, ulaşımı olumsuz etkileyebilir.

    Beşeri Faktörler:

    1. Ekonomik Faaliyetler: Ticaret, sanayi ve tarım gibi ekonomik faaliyetler, ulaşımın ihtiyaçlarını belirler. Endüstriyel bölgeler ve liman şehirleri, ulaşımın merkezleridir.
    2. Nüfus ve Yerleşme: Yoğun nüfuslu bölgelerde, ulaşım ağı daha gelişmiş olma eğilimindedir. Kentler, ulaşımın önemli merkezleridir çünkü nüfus yoğunluğu burada daha fazladır.
    3. Teknolojik Gelişmeler: Ulaşım teknolojilerindeki ilerlemeler, daha hızlı ve verimli taşıma yöntemlerini mümkün kılar. Örneğin, hızlı trenler veya yüksek kapasiteli uçaklar, uzun mesafeli ulaşımı kolaylaştırır.

    Bu faktörler, Türkiye gibi stratejik bir konuma sahip ülkelerde, tarih boyunca ticaret yollarının oluşmasına ve ulaşımın gelişmesine katkıda bulunmuştur. İpek Yolu gibi ünlü ticaret yolları, coğrafi konumun ve doğal faktörlerin etkisiyle bu bölgede önemli şehirlerin kurulmasına yol açmıştır. Bu nedenle ulaşım planlaması yaparken bu faktörlerin dikkate alınması, etkin ve sürdürülebilir bir ulaşım ağı oluşturmanın önemli bir parçasıdır.

    Teknolojinin gelişimiyle birlikte Türkiye’de de ulaşım sistemlerinde büyük değişiklikler yaşanmıştır. Kara yolu ulaşımı, nüfusun yoğun olduğu bölgelere ve ekonomik faaliyetlerin merkezlerine ulaşım sağlama konusunda büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, kara yolu taşımacılığı, toplumun refah düzeyinin artmasına ve kalkınmanın temel itici gücü olmuştur.

    Bugün Türkiye’de Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen bir kara yolu ağı bulunmaktadır. 2017 yılı itibarıyla, 2.622 km otoyol, 31.067 km devlet yolu ve 33.809 km il yolu olmak üzere toplamda 67.498 km kara yoluna sahiptir. Bu yolların 2.622 km’si bölünmüş yoldur ve 19.790 km devlet yolu ile 1.499 km il yolu gibi alt kategorilere ayrılmıştır.

    Türkiye’nin demir yolu ulaşımı ise 1856 yılında İzmir-Aydın demir yolu hattının açılmasıyla başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen toplam 8.619 km uzunluğundaki demir yolu hatlarının bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalmıştır. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında demir yolu ağlarına büyük önem verilmiş, 1923-1933 yılları arasında inşa edilen demir yolunun uzunluğu 1.800 km’yi aşmıştır. Ancak daha sonra kara yolu ulaşımına öncelik verilmesi, demir yollarının gelişimini sınırlamıştır. Özellikle 1950’lerden itibaren kara yolu yapımına ağırlık verilmesi, demir yollarının yolcu ve yük taşımacılığındaki rolünü azaltmıştır.

    Türkiye’de ulaşım sistemleri içinde demir yollarının payı, zaman içinde azalmıştır. 1955 yılında demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payı %2,2 iken 2000’li yıllara gelindiğinde %2’nin altına düşmüş, yük taşımacılığında da %61’den %5’e kadar gerilemiştir. Bu dönemde kara yolu ulaşımının hızlı gelişimi, demir yollarının gücünü büyük ölçüde zayıflatmıştır.

    Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türkiye topraklarında havacılık hareketlerine olan ilgi, tarihi bir geçmişe sahiptir. Ancak sivil havacılığın gelişimi, 1933 yılında “Hava Yolları Devlet İşletmesi”nin kurulmasıyla hız kazanmıştır. Bu dönemde, öncelikle askeri amaçlar için alınan uçaklar, yolcu ve yük taşımacılığı için kullanılmıştır. İlk ticari uçuşlar, İstanbul-Eskişehir-Ankara hattında gerçekleştirilmiş ve 1947 yılında Ankara-İstanbul-Atina hattıyla uluslararası seferlere başlanmıştır.

    1983 yılında çıkarılan “Sivil Havacılık Kanunu” ile birlikte, Türkiye’de sivil havacılık alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu dönemde, Türk Hava Yolları (THY) gibi devlet işletmelerine ek olarak özel hava yolu işletmeleri de sektöre katılmıştır.

    Türkiye’de son yıllarda uçak ve yolcu sayılarında büyük artışlar yaşanmıştır. 1970 yılında sadece 17 yolcu uçağı bulunurken, bu sayı 2016 yılında 540’a yükselmiştir. Aynı dönemde, 1970 yılında 2.7 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2016 yılında 175 milyona ulaşmıştır.

    Denizcilik alanında Türkiye’nin tarihi geçmişi 1843 yılında Fevaid-i Osmaniye ile başlamıştır. Ancak modern denizcilik işletmeciliğinin temelleri, 1851 yılında Şirket-i Hayriye’nin İstanbul’da yolcu taşımacılığına başlamasıyla atılmıştır. Bu şirket, günümüzdeki İstanbul şehir hatları vapurlarının temelini oluşturmuştur.

    Türkiye’de uluslararası ticaretin büyük bir kısmı deniz yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle, Haydarpaşa, İskenderun, Bandırma, Derince, Samsun, İzmir ve Mersin gibi limanlar, ticaret için büyük öneme sahiptir. Bu limanların birçoğu hem kara hem de demiryolu bağlantılarına sahiptir.

    Türk Deniz Ticaret Filosu, kuru yük gemilerinden oluşmaktadır ve bu gemiler maden cevherleri, tahıl ürünleri, orman ve sanayi ürünleri gibi dökme yüklerin taşınmasında kullanılır. Konteyner taşımacılığında ise İstanbul Ambarlı limanı %37’lik bir payla öne çıkar ve İzmir, Mersin ve İstanbul Haydarpaşa limanları da önemli rol oynar.

    Uluslararası araç taşımacılığında (Ro-Ro), Türkiye’nin Avrupa ile bağlantısını sağlayan hatlar özellikle hayati öneme sahiptir. Türkiye’nin uluslararası yolcu taşımacılığında ise İstanbul, İzmir, Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Alanya ve Antalya limanları önemli bir rol oynamaktadır. Bu limanlar, kruvaziyer turizminde önde gelen limanlar arasında yer almaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(