11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı konuları

Cumhuriyet Dönemi Romanı

 

Cumhuriyet Dönemi Romanı

Cumhuriyet Dönemi romanı, farklı tutum ve yaklaşımları içeren eserleri barındıran bir dönemdir. İlk dönem romancıları, Cumhuriyet’in ilan edildiği süreçte millî mücadeleye verilen destek ve Cumhuriyet prensiplerini yansıtan eserler yazmışlardır. Bu dönemde Anadolu insanının ve yaşadığı toprakların gerçekçi bir gözlem yeteneğiyle ele alındığı eserler öne çıkmıştır.

Bu dönemde önceki yıllardaki konulardan farklı olarak inkılapların Anadolu’ya yayılması, köylülerin sorunları, kırsaldan kente göçün etkileri, büyük şehirde yaşayan yoksul kesimlerin durumu gibi yeni temalar işlenmeye başlanmıştır. Romanlar, bireyin iç dünyasını psikolojik yönleriyle inceleyen, büyük şehirdeki yaşamı ve varoluşu sorgulayan eserlerle zenginleşmiştir.

Ayrıca, Marksist ve toplumcu gerçekçi anlayışa dayalı eserler, güdümlü edebiyatın etkisini taşıyanlar, doğu-batı medeniyetlerinin çatışmasını aile ve toplumsal düzeyde ele alanlar, eleştirel gerçekçi bakış açısıyla toplumu gözlemleyen yazarlar ve postmodern yaklaşımla dünyayı yeniden kuran eserler gibi farklı yaklaşımlar da görülür.

Cumhuriyet Dönemi romanı, çeşitli konuları ve karakterleri içeren eserlerle dolu bir dönemdir. Anadolu insanının deneyimleri, toplumsal değişimler, psikolojik içsel yolculuklar ve farklı dünya görüşlerinin işlendiği bu dönem, Türk edebiyatının zenginliklerinden birini temsil eder.

 

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950)

1923-1950 yılları arasındaki Cumhuriyet Dönemi romanı, sanatçıların eserlerinde günlük yaşamdan alınan konuları gözlemci ve gerçekçi bir yaklaşımla ele aldığı bir dönemi yansıtmaktadır. Cumhuriyet’in ilan edildiği ilk yıllarda, sanatçılar büyük bir çoğunlukla toplumsal konulara yönelmiş ve bu konuları gerçekçi bir şekilde ifade etmeye çalışmışlardır. Toplumdaki sorunları gözlemleyip, bunları gerçekçi bir dille aktarma amacı, bu dönemin eserlerinde belirgin bir şekilde hissedilmektedir ve realizmin etkisi ön plana çıkmaktadır.

Bu dönemde öne çıkan sanatçılar arasında Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar ve Reşat Nuri Güntekin gibi isimler yer almaktadır. Bu üç sanatçı, Milli Edebiyat Dönemi’nde başlayan Anadolu’ya yönelme anlayışını devam ettirmiş ve aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nı ve yeni rejimi eserlerinde işlemişlerdir. Cumhuriyet’in ilk çeyreğine ait romanlar, Türkiye’nin tarihî ve sosyo-kültürel değişimlerini yansıtan bir ayna niteliği taşımaktadır.

1923-1950 yılları arasında yazılan romanlar, farklı biçim ve teknikler kullanarak Türk edebiyatındaki varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban,” Reşat Nuri Güntekin’in “Yaprak Dökümü,” Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Fahim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz,” Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,” Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf,” Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur” gibi eserleri, Cumhuriyet Dönemi romanının tanınmış örneklerindendir.

Bu dönemde Millî Edebiyat sanatçıları da eser vermeye devam etmiştir ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında daha çok gözlemci gerçekçilik temelinde romanlar yazılmıştır. Yaşanan süreçte millî mücadeleye verilen destekle birlikte, Anadolu insanının ve yaşadığı toprakların gerçekçi bir gözlemle ele alındığı eserler ortaya konulmuştur. Bu dönemde önceki dönem eserlerinden farklı olarak yanlış batılılaşma, aile içi meseleler gibi temaların yanı sıra inkılapların Anadolu’ya yayılması, köylünün sorunları, taşraya giden aydın kesimin yaşadıkları, sanayileşme sonucu köyden kente göç eden ailelerin zorlukları, büyük şehirlerin yoksul semtlerindeki yaşam ve küçük insanın hayat mücadelesi gibi yeni konular ele alınmaya başlanmıştır.

  • Cumhuriyet Dönemi’nden Sonra Roman (1950-1980)

    1950-1980 arasında, Cumhuriyet Dönemi’nden sonra roman türü çeşitli eğilimlerle (toplumcu gerçekçi, bireyin iç dünyasına odaklanan, modernist, millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan) gelişimini sürdürmüştür. Bu dönemde farklı temalar ve yaklaşımlarla zenginleşen roman türü, çeşitli yazarlar tarafından şekillendirilmiştir.

    Toplumcu gerçekçi yazarlar arasında Kemal Tahir, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Fakir Baykurt gibi isimler yer alır. Bu yazarlar, toprak kavgaları, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç gibi toplumsal konuları eserlerinde işlemişlerdir.

    Bireyin iç dünyasını esas alan romanlar ise Peyami Safa, Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Samiha Ayverdi gibi yazarlar tarafından kaleme alınmıştır.

    Modernist çizgide romanlar yazan yazarlar arasında Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu bulunmaktadır. Bu yazarlar eserlerinde yenilikçi anlatım teknikleri ve farklı bakış açıları kullanarak dikkat çekmişlerdir.

    Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan romanlar ise Hüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bahaeddin Özkişi, Münevver Ayaşlı, Emine Işınsu, Sevinç Çokum gibi yazarlar tarafından üretilmiştir.

    Bu dönemde yazılan romanların bazı tanınmış örnekleri:

    • Kemal Tahir: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı
    • Orhan Kemal: Cemile, Murtaza
    • Yaşar Kemal: İnce Memed, Yılanı Öldürseler
    • Fakir Baykurt: Tırpan, Yılanların Öcü
    • Peyami Safa: Yalnızız
    • Ahmet Hamdi Tanpınar: Saatleri Ayarlama Enstitüsü
    • Tarık Buğra: Küçük Ağa, İbişin Rüyası
    • Yusuf Atılgan: Aylak Adam, Anayurt Oteli
    • Oğuz Atay: Tutunamayanlar, Bir Bilim Adamının Romanı
    • Ferit Edgü: Hakkâri’de Bir Mevsim
    • Adalet Ağaoğlu: Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi
    • Hüseyin Nihal Atsız: Ruh Adam
    • Mustafa Necati Sepetçioğlu: Kilit, Çatı
    • Bahaeddin Özkişi: Sokakta, Köse Kadı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(