11. Sınıf Coğrafya Konuları

Küresel Ortam: Bölgeler ve Ülkeler

 

3. ÜNİTE: Küresel Ortam: Bölgeler ve Ülkeler

 1. BÖLÜM: KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU

Medeniyet, bir ülkeye veya topluluğa ait maddi ve manevi varlıkların yanı sıra fikirler, sanat, bilim ve teknoloji çalışmalarıyla ilişkilendirilen özelliklerin bütünüdür. Tarihsel süreç içerisinde, dünyanın farklı bölgelerinde coğrafi, siyasi, ekonomik ve sosyal faktörlerin etkisiyle çeşitli medeniyetler ortaya çıkmış ve birbirleri üzerinde etkiler oluşturmuştur. İlk medeniyetlerin gelişiminde elverişli iklim koşulları, su kaynakları ve verimli tarım alanları gibi coğrafi etkenlerin önemli rolü olduğunu söyleyebiliriz.

Mezopotamya Medeniyeti: Güneydoğu Toros Dağları’ndan başlayarak Basra Körfezi’ne kadar uzanan bu bölge, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki alanı içerir. Bu bölgedeki uygarlıkların gelişiminde Fırat ve Dicle nehirleri ile birlikte verimli tarım arazileri ve elverişli iklim koşulları önemli bir etkendir. Bölgenin düz arazi yapısı, stratejik göç ve ticaret rotalarına olan yakınlığı, sık sık istilalara uğramasına ve farklı kültürlerin bu bölgede bir arada yaşamasına neden olmuştur.

Mısır Medeniyeti: Mısır, Afrika’nın kuzeydoğusunda Nil Nehri çevresinde yer alan bir medeniyettir. Nil Nehri ve bu nehrin oluşturduğu verimli topraklar ile sıcak iklim koşulları, Mısır medeniyetinin temelini oluşturmuştur. Çevresinin çöl ve denizlerle çevrili olması, Mısır’ın diğer medeniyetlerle kısıtlı etkileşimini sağlayarak özgün ve uzun ömürlü bir medeniyetin gelişmesine imkan tanımıştır.

Akdeniz Medeniyeti: Akdeniz Havzası çevresinde Fenike, İyonya, Lidya, Yunan ve Roma gibi medeniyetler kurulmuştur. Bu medeniyetlerin çoğu, sınırlı tarım alanları nedeniyle deniz ticaretine yönelmiş ve koloniler kurmuştur. Aynı zamanda bu medeniyetler, gemi yapımı ve deniz taşımacılığı konularında o dönemin en üst düzeyine ulaşmıştır.

İnka Medeniyeti: Büyük Okyanus’a paralel uzanan And Dağları üzerinde yaşayan İnkalar (12-16. yüzyıl), günümüzde Peru, Şili, Ekvador, Bolivya gibi ülkelerin sınırlarında bulunan bir bölgede kurulmuştur. Ekvator çevresinde yer almaları nedeniyle İnkalar, şehirleri ve kaleleri genellikle And Dağları’nın yüksek bölgelerine inşa etmiştir.

Aztek ve Maya Medeniyetleri: Aztekler, ana vatanları olan Kuzey Meksika’dan gelerek Meksika’nın orta ve güney bölgelerinde medeniyet kurmuşlardır. Tarımda büyük ilerlemeler kaydeden Aztekler, sulama ve bataklık kurutma teknikleri sayesinde güçlü bir medeniyet oluşturmuşlardır. Mayalar ise Orta Amerika’nın Yukatan Yarımadası’ndaki verimli topraklar ve su kaynakları etrafında yerleşmişlerdir. Ekonomileri tarıma dayalı olan Mayalar, şehir kültürünün geliştiği şehir devletlerini oluşturmuşlardır. Gösterişli tapınaklar, saraylar ve piramitler gibi yapılarla, Mayalar mimari ve sanatta ileri bir medeniyetin izlerini taşırlar.

Hint Medeniyeti: Güney Asya’da bulunan Hindistan Yarımadası, dünyanın en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapar. İndus ve Ganj nehirleri çevresinde gelişen bu medeniyet, tarıma dayalı bir kültürü benimsemiştir.

Çin Medeniyeti: Sarı Irmak ve Gök Irmak nehirleri arasındaki verimli topraklarda gelişen Çin medeniyeti, dünyanın en eski uygarlıkları arasında yer alır. Ekonomi büyük ölçüde tarım temellidir ve ipek böcekçiliği ile ipek üretimi gibi unsurlar, İpek Yolu’nun ortaya çıkmasına ve ticaretin gelişmesine katkı sağlamıştır.”

KÜLTÜRÜN OLUŞTURUCU ETKENLER

Somut (Maddi) Unsurlar:
  • Coğrafi Konum
  • Toprak Özellikleri
  • Su Kaynakları
  • İklim Koşulları
  • Semboller (Anıtlar, Saraylar, Kıyafetler vb.)
Soyut (Manevi) Unsurlar:
  • Dil
  • Din ve İnançlar
  • Gelenek ve Görenekler
  • Hukuk Kuralları
  • Dünya Görüşü
  • Ahlaki İlkeler
  • Komşu Kültürlerle Etkileşim
  • Siyasi Organizasyon

Toplumsal gelişim sürecinde ortaya çıkan ve bir toplumun veya etnik grupların özgünlüğünü yansıtan sanat eserleri, inançlar, dil, din, düşünce biçimleri, tavırlar, davranışlar, gelenekler ve görenekler gibi maddi ve manevi değerlerin toplamına ‘kültür’ denir. Her toplumun kendine özgü kültürünü oluşturan somut ve soyut unsurlar bulunmaktadır.

Kültür bölgeleri, bazı ortak özellikler göz önünde bulundurularak belirlenir, ancak bu bölgelerin oluşturulması bazen zorluklar içerebilir. Bu oluşturulurken dil ve din gibi unsurlar öne çıkan önemli etkenlerdir. Büyük kültür bölgeleri aynı zamanda alt kültür bölgelere de ayrılabilir.

Batı (Avrupa) Kültür Bölgesi: Avrupa kültürü, Yeni Dünya’nın kültürünü şekillendirmiş ve aynı zamanda bu bölgedeki eski kültürleri büyük ölçüde etkilemiştir. Batı Kültür Bölgesi, farklı dillerin konuşulduğu bir alan olup, Hristiyanlık en yaygın dinidir.

Latin Amerika Kültür Bölgesi: Latin Amerika kültürü, Avrupa kültürünün etkisi altında olmasına rağmen özgün bir kimlik kazanmıştır.

Slav-Rus Kültür Bölgesi: Slav-Rus kültürü, İskandinav ve Bizans kültürlerinden etkilenmiştir. Örneğin, Bizans etkisi altında gelişen din, Slav kültürünün temel bileşenlerinden biridir.

Afrika Kültür Bölgesi: Etnik yapı, dil ve din özellikleri, Afrika’nın kültürünü şekillendiren önemli faktörlerdir.

Çin Kültür Bölgesi: Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Çin, kendi zengin kültürel birikimini oluşturmuştur. İnsan ilişkilerinin büyük bir öneme sahip olduğu bu kültürde, Konfüçyüs öğretileri ve gelenekler yaygındır.

Hint Kültür Bölgesi: Coğrafi olarak geniş olmasa da nüfus açısından büyük bir öneme sahip olan Hindistan, dünyanın en köklü kültür bölgelerinden birine ev sahipliği yapar.

Pasifik Kültür Bölgesi: Düşük nüfusa sahip ve diğer kültürlerden daha az etkilenmiş olan bu bölge, Avrupalıların keşfine kadar izole kalmıştır.

Dünya genelinde insanlar, inançlar, dil, görüşler ve düşünceler gibi alanlarda farklı değerlere sahiptir. Aynı kültüre ait insanlar arasında bile farklılıklar olabilir. Toplumların bu değerleri, kültürel zenginlik ve çeşitlilik olarak kabul edilmelidir. Kültürel çeşitlilik, dünyayı daha renkli, ilginç ve yaşanabilir bir yer haline getiren önemli bir etkendir.

Türk Kültürü: Tarih açısından köklü bir geçmişe sahip olan Türk kültürü, ilk olarak Orta Asya’da oluşmuştur. Orta Asya Türk kültüründe, göçebe yaşam tarzı ve hayvancılık etkinlikleri, bölgenin iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak şekillenmiştir. ‘Bozkır kültürü’ olarak da adlandırılan bu kültürde çadır, at ve demir büyük bir öneme sahiptir. Ata ve demire verilen değer, Türk kültüründe yeminlerde ifade edilen bağlılıkla vurgulanmıştır.”

“Türk kültüründe;

• Göçebe yaşam tarzı,

• Hayvancılıkla birlikte halı ve kilim dokumacılığı,

• Sözlü hukuk normları,

• Orhun Kitabeleri’nde yazılan Göktürk alfabesi,

• Cami, türbe, külliye, kervansaray, han, hamam, medrese, köprü gibi eserler,

• Kadın ve erkek arasındaki eşitlik anlayışı,

• Farklı etnik gruplara hoşgörü ile yaklaşarak adaleti dini veya etnik ayrım yapmaksızın sağlama felsefesi,

• Baharın gelişiyle kutlanan Nevruz Bayramı ve ata sporu olan güreş gibi önemli unsurlar yer alırken, bu kültürün Anadolu’ya yayılmasında Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaşi Veli, Ahi Evran gibi önde gelen kişilikler önemli bir rol oynar.

Anadolu toprakları, ilk kurulan uygarlıkların izlerini taşıyan çok eski yerleşim alanlarına sahiptir. Bu topraklarda kurulan birçok kültür ve imparatorluk, Anadolu medeniyetinin gelişimine büyük katkı sağlayarak derin izler bırakmıştır.

Paleolitik Çağ’da avcılık ve toplayıcılıkla geçinen insanlar, zengin hayvan ve bitki türlerine sahip Anadolu’yu bir yaşam alanı olarak benimsemiştir. Anadolu topraklarında kullanılan ilk yerleşim alanları arasında Yarımburgaz (İstanbul), Tekkeköy (Samsun), Karain, Beldibi ve Belbaşı (Antalya) mağaraları bulunur. Neolitik Çağ’da ise Anadolu’nun verimli toprakları ve sulak alanları etrafında tarımsal yerleşmeler kurulmuştur. Bu döneme ait en bilinen yerleşim alanları arasında Çatalhöyük (Konya), Hacılar (Burdur), Çayönü (Diyarbakır) ve Göbeklitepe (Şanlıurfa) bulunur. İlk çağlardan itibaren Anadolu’da Hititler, İyonlar, Urartular, Frigler, Lidyalılar gibi birçok medeniyet kurulmuştur. Coğrafi konumu ve zengin kaynakları sayesinde Anadolu’da güçlü imparatorluklar yükselmiştir. Anadolu uygarlığının oluşumunda Roma İmparatorluğu ve Büyük İskender’in yanı sıra önemli rol oynamıştır. Orta Asya’dan farklı bölgelere göç eden Türk boylarının Anadolu’ya yerleşiminde, Anadolu ile Orta Asya arasındaki benzerliklerin etkisi büyüktür. Anadolu, Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi’nde yeni kültürel unsurlarla tanışmış ve bu etkileşim, Anadolu medeniyetinin şekillenmesini sağlamıştır. Anadolu’nun coğrafi konumu ve zengin kaynaklarından yararlanan Osmanlı Devleti ise bu topraklarda büyük bir medeniyet kurmuştur. Bursa, Edirne, İstanbul gibi şehirler, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentleri olarak hizmet vermiştir.”

2. BÖLÜM: KÜRESEL DÜNYADA TİCARET VE TURİZM

Ticaret, kâr elde etme amacıyla mal veya hizmetlerin alım satımını içeren etkinliklerin tümünü ifade eder.

Ülkeler ve bölgeler arasında ticaretin gerçekleşebilmesi için ham madde, üretim ve pazar olmak üzere üç temel unsur gereklidir. Bu unsurlar sürekli etkileşim halindedir ve bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği ticaretin düzenli yürütülmesini engeller. Ticaretin asıl hedefi, ürünleri satmak ve gereksinim duyulan ürünleri almak üzerine kuruludur. Bu bağlamda, ülke içi ticaret iç ticaret olarak adlandırılırken, ülkeler arası ticaret dış ticaret olarak bilinir. Dünya genelinde ham madde kaynakları çeşitlilik gösterir.

Dünya genelinde, sanayi, hizmet ve enerji alanlarında önemli üretim bölgeleri bulunmaktadır.

Sanayi Üretim Bölgeleri

  • Batı Avrupa
  • Kuzey Amerika
  • Rusya Federasyonu
  • Doğu ve Güneydoğu Asya

Enerji Üretim Bölgeleri

  • Kuzey Amerika
  • Ortadoğu
  • Rusya Federasyonu
  • Doğu Asya

Hizmet Üretim Bölgeleri

  • Avrupa
  • Amerika Birleşik Devletleri
  • Doğu ve Güneydoğu Asya

Dünya ticaretinde, ham madde ve üretim sonrası aşamada tüketim bölgesi olan pazarlar büyük bir rol oynar. Günümüzde en büyük pazarlar, yoğun nüfusa, gelişmişliğe ve refaha sahip olan Avrupa, ABD, Doğu ve Güneydoğu Asya bölgelerinde bulunmaktadır.

Turizm, insanların dinlenme, eğlenme, görme, keşfetme gibi amaçlarla sürekli ikamet ettikleri yerden farklı bir yere geçici olarak gerçekleştirdiği seyahatlere denir. Turizm faaliyetleri ve turistler, bir ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerini öne çıkararak ülkenin tanıtımına katkıda bulunur. Aynı zamanda, farklı ülke insanları arasında etkileşim kurma fırsatı sunar.”

Turizmin Ekonomik Etkileri: Turizmin, ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağladığı bir gerçektir. Bu nedenle, turizm dünya çapında en büyük ve en dinamik ekonomik faaliyetlerden biri olarak kabul edilir. Bu farkındalıkla, ülkeler turizm potansiyellerini en etkili şekilde kullanmaya ve yeni turizm alanları oluşturmaya çaba gösterirler.

Turizmin Uluslararası İlişkilere Etkileri: Turizm, uluslararası ilişkilerde toplumlar ve ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlar. Genellikle turizm sayesinde insanlar farklı ülkeleri görmek, tanımak ve bu ülkelerle iletişim kurmak fırsatı bulurlar.

Turizmin Ekolojik Etkileri: Turizmin sürdürülebilir olması ve çevrenin korunması için doğal ve kültürel çevrenin önemi büyüktür. Turizm faaliyetleri ile çevre arasında karşılıklı etkileşim bulunur. Bir yerde turizm gelişmesi için faaliyetlerin o bölgenin kapasitesine uygun olması gereklidir. Böylece turizm değerleri korunur ve gelecek nesillere aktarılır.

Turizmin Sosyal ve Kültürel Etkileri: Turistler, ziyaret ettikleri yerleri etkilerken aynı zamanda bu yerlerden de etkilenirler. Turizm, farklı ülkelerin ve kültürlerin tanınmasına olanak sağlayarak bu ülkeler ve bölgeler arasındaki bağları güçlendirir.

Gelişmiş bir ülke olarak Almanya, ekonomisinin büyük bir bölümünü hizmet ve sanayi sektörlerine dayandırır. Almanya, sahip olduğu kömür yatakları sayesinde sanayileşme sürecine öncülük etmiştir. Günümüzde Avrupa’nın en büyük ve dünyanın dördüncü büyük ekonomisine sahip olan Almanya, otomotiv, savunma, kimya, elektronik gibi sanayi sektörlerinin yanı sıra ticaret, finans, eğitim, sağlık ve turizm gibi hizmet sektörlerinde de gelişmiştir.

Tarım ve ekonomi arasındaki ilişki gelişmekte olan ülkelerde farklılık gösterir. Bu tür ülkelerde temel ihtiyaçları karşılayan tarım, genellikle geleneksel yöntemlerle yapılır ve doğa koşullarına bağlıdır. Ancak gelişmiş ülkelerde tarım, ülke ihtiyacını karşılamakla birlikte sanayi ham maddesi sağlamak veya ihracat yapmak amacıyla da gerçekleştirilir. Bu ülkelerde modern ve verimli tarım yöntemleri uygulanır.

Fransa ve Somali arasındaki karşılaştırmada:

  • Fransa, ekonomisinin büyük bir bölümünü hizmet ve sanayi sektörlerine dayandırır. Tarım sektörü, nüfusun sadece %2,7’si tarafından işlenir.
  • Entansif tarım yöntemleri sayesinde Fransa’da birim alandan elde edilen tarımsal verim yüksektir.
  • Entansif tarım yöntemleri sayesinde doğal şartlar Fransa’da üretimi fazla etkilemez. Sulama ve diğer modern yöntemlerle üretim dalgalanmaları düşüktür. Benzer şekilde, hayvancılık da modern yöntemlerle yapılır ve bu da birim hayvandan elde edilen et ve süt veriminin yüksek olmasını sağlar. Balıkçılık da modern yöntemlerle icra edilir.
  • Somali’de ise ekonomi büyük oranda tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım sektöründe çalışan nüfus oranı %65’tir.
  • Extansif tarım yöntemleri nedeniyle Somali’de birim alandan elde edilen tarımsal verim düşüktür.
  • Extansif tarım yöntemlerinin kullanılması, doğal şartların üretimi etkilediği anlamına gelir. Sulamanın zor olduğu dönemlerde üretim düşer ve üretimde dalgalanmalar sık görülür. Benzer şekilde, hayvancılık da geleneksel yöntemlerle yapılır, bu da birim hayvandan elde edilen et ve süt veriminin düşmesine neden olur. Somali’nin uzun sahil şeridine rağmen balıkçılık gelişmemiştir.
  1. yüzyılda I. ve II. Dünya Savaşları yaşanarak milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, siyasi ve ekonomik sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunların tekrar yaşanmaması amacıyla Birleşmiş Milletler gibi uluslararası ve bölgesel örgütler kurulmuştur.”

 Küresel Örgütler

Birleşmiş Milletler (BM); İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkabilecek anlaşmazlıkları çözmek amacıyla zafer kazanan devletler tarafından kurulmuştur. Türkiye, 24 Ekim 1945 tarihinde 51 ülkenin katılımıyla kurulan BM’nin kurucu üyeleri arasında bulunmaktadır.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT); 1969 yılında İsrail’in işgali altındaki Mescid-i Aksa’nın (Kudüs) yakılmasının İslam dünyasında yarattığı tepki üzerine kurulmuş ve 2011 yılında ismi İslam İşbirliği Teşkilatı olarak değiştirilmiştir. Türkiye, İİT üyesi olarak faaliyetlere büyük katkı sunmaktadır.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD); 30 Eylül 1961’de Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (OEEC) yerine geçmiştir. Merkezi Paris’te bulunan OECD, 2016 yılında Letonya’nın üyeliğiyle birlikte 35 üyeye ulaşmıştır. Türkiye, OECD’nin kurucu üyeleri arasında yer almaktadır.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC); 10-14 Eylül 1960 tarihlerinde İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela tarafından Bağdat Konferansı’nda kurulmuş bir ekonomik örgüttür.

G-20 (Group of 20); 1999 yılında ABD ve Kanada maliye bakanlarının liderliğinde finansal krizlere karşı kurulmuştur. Türkiye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri kapsayan G-20’nin çalışmalarına etkin bir şekilde katkı sağlamaktadır.

Gelişen Sekiz Ülke (D-8); Üye ülkelerin ekonomik iş birliğini ve dünya ekonomisindeki konumlarını geliştirmeyi amaçlayan bir kuruluştur. Türkiye, D-8 içinde sanayi, sağlık ve çevre alanlarında iş birliği koordinasyonunu üstlenmektedir.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO); 1949 yılında Sovyet tehdidine karşı Avrupa’nın güvenliğini sağlamak amacıyla ABD liderliğinde kurulmuş bir askeri örgüttür. Türkiye, 1952 yılında NATO’ya üye olmuştur.

Avrupa Birliği (AB); Brüksel merkezli ekonomik ve siyasi bir örgüttür. Hırvatistan’ın katılımıyla üye sayısı 28’e ulaşmıştır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ); 25 Haziran 1992’de Türkiye’nin öncülüğünde kurulmuş bir ekonomik ve bölgesel örgüttür. İstanbul merkezli KEİ, üye ülkelerin coğrafi yakınlığı ve ekonomik potansiyellerini kullanmayı amaçlar. KEİ’nin bir organı olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği İş Konseyi (KEİK), 1993 yılında kurulmuştur.

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT); 8 Aralık 1991’de Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna arasında kurulmuş bölgesel bir örgüttür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(