10. Sınıf Tarih Konuları

Tımar Sistemi ve Tımarlı Sipahiler

TIMAR SİSTEMİ VE TIMARLI SİPAHİLER

TIMAR SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ
OSMANLI ORDUSU
TIMAR SİSTEMİ

TIMARLI SİPAHİLER

TIMAR SİSTEMİ VE ÖZELLİKLERİ

Osmanlı toplumu sosyal bakımdan yönetenler (askerîler) ve yönetilenler (reaya) olmak üzere ikiye ayrılırdı. Ancak sınıf ayrımı söz konusu değildi. Devlete hizmet karşılığı reayadan askerî sınıfa geçmek mümkündü. Osmanlı Devleti’nde yönetenler (askerîler), padişahın kendilerine idari, askerî, adli ve dinî yetki tanıdığı devlet görevlilerinden oluşurdu. Askerî sınıf reaya gibi vergi yükümlüsü değildi. Osmanlı Devleti’nde yönetenler grubunda yer alan seyfiye (kılıç sahibi) anlamına gelirdi ve askerî sınıfı temsil ederdi. Divândaki temsilcileri vezir-i âzam, vezirler ve kaptanıderya idi. Taşradaki temsilcileri ise beylerbeyi, sancak beyi gibi üst düzey askerî yöneticilerdi.

TIMAR SİSTEMİ

Osmanlı Devleti, Anadolu ve Rumeli’de fethettiği toprakları devlete bağlı arazi olarak tahrir defterlerine kaydetmek suretiyle tapulaştırırdı. Tahrir defterlerine kaydedilen bu araziler, mirî yani devlet arazileri olarak adlandırıldı. Osmanlı Devleti, bu mirî arazileri dirlik adı verilen bölümlere ayırırdı. Bu dirlikler, üzerinde yaşayan çiftçiler, toprağı ekip biçer ve vergi öderlerdi. Tımar sistemine göre devlet, kendisine ait olan bu vergilerin toplama hakkını başta yönetenler (askerîler) olmak üzere savaşlarda üstün başarılar göstermiş olanlar ile diğer devlet görevlilerine (kâtip, kadı vs.) bırakırdı. Buna karşılık tımar sahipleri, tasarruf ettikleri yerin yıllık gelirine göre yeme, içme, silah ve at gibi her türlü ihtiyaçları kendilerine ait olmak üzere atlı askerler yetiştirirdi. Tımar sahipleri bu hizmetlerine karşılık birçok vergiden de muaf tutulurlardı.

TIMAR SİSTEMİNİN FAYDALARI

Osmanlı Devleti, tımar sistemi sayesinde birçok fayda elde etmiştir:

  1. Osmanlı ordusunun taşradaki en kalabalık ve önemli askerî birliği olan eyalet askerlerinin oluşturulmasını sağlamıştır.
  2. Tarım arazilerinin sürekli işlenmesini teşvik ederek üretime süreklilik kazandırmıştır. Tımar sistemi, toprakların etkin kullanımını sağlayarak tarımsal üretimi artırmıştır.
  3. Toprak gelirleriyle devlet memurlarının maaşlarının karşılanmasını ve düzenli bir vergi toplanmasını sağlamıştır.
  4. Tımar sistemi, savaşa hazır askerlerin (tımarlı sipahilerin) yetiştirilmesini kolaylaştırmıştır. Tımar sahipleri, atlı askerlerin yetiştirilmesine ve savaşlara katılmalarına katkıda bulunmuşlardır.
  5. Tımar sahiplerinin bulundukları bölgelerde güvenliği sağlayarak devlet otoritesini güçlendirmiştir. Tımarlı sipahiler, bölgesel güvenliği ve düzeni sağlama konusunda önemli rol oynamışlardır.
  6. Tımar sistemi, konar-göçer Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesini sağlamış ve böylece yerli halka zarar verme eğilimlerini önlemiştir. Bu sayede topraklar daha istikrarlı ve verimli hale gelmiştir.

TIMARLI SİPAHİLER

Tımarlı sipahiler, Osmanlı ordusunun en önemli ve en kalabalık atlı kuvvetleriydi. Tımar sahiplerinin vergi gelirine göre beslemek zorunda oldukları bu atlı askerlere “cebelü” de denirdi. Tımarlı sipahilerin, has, zeamet ve tımar sahipleri tarafından beslendiği için devlete ekonomik yönden yük olmazlardı. Onlar, devletten maaş almazlar ve ganimet elde etmezlerdi. Tımarlı sipahiler, bölgede yaşayan reayadan vergileri toplardı.

Tımarlı sipahilerin yıllık gelirleri, hizmet kıdemlerine göre bin ile yirmi bin akçe arasında değişirdi. Bu gelirler, tımar sahiplerinin bölgedeki askerî yeteneklerini ve itibarını belirleyen önemli bir faktördü.

Tımarlı sipahiler, Türk ve Müslümanlardan oluşurdu ve Osmanlı ordusunda önemli bir yer tutarlardı.

Eyaletlerdeki her sancağın tımarlı sipahileri bölüklere ayrılırdı. Her bölüğün başında alay beyi, subaşı, çeribaşı, bayraktar ve çavuş gibi zabitler bulunurdu. Her on bölük bir alay beyinin komutası altındaydı. Her alayda güvenlikten sorumlu olarak üç dört subaşı bulunurdu. Subaşıların barış zamanında en önemli görevleri, bulundukları bölgenin asayiş ve huzurunu sağlamaktı.

Sefere çıkan sipahiler, eğer savaş bölgesinde kışı geçireceklerse, bazıları bölgelerine giderek arkadaşlarının tımar gelirlerini alıp getirirlerdi. Bu sipahilere “harçlıkçı” denirdi.

Vefat eden tımarlı sipahinin dirliğinin bir kısmı, varsa oğluna; oğlu olmayanın tımarı ise alay beyi tarafından uygun birine verilirdi.

Tımarlı sipahiler, Osmanlı Devleti için işlevsel ve hızlı bir askerî güçtü. Ayrıca bazı dönemlerde Yeniçerilere karşı denge sağlayan bir faktör olarak kullanılmışlardır. Osmanlı Devleti tımarlı sipahileri, merkezî otoritenin ve saltanatın alternatif koruyucuları olarak görmüştür.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(