11. Sınıf Tarih Konuları

Fetihlerden Savunmaya



KUZEYDEN GELEN TEHLİKE: RUSYA


Rusya
Boğazlar Meselesi ve Rusya
Reval Görüşmeleri
I. Balkan Savaşı (1912)
Bâbıâli Baskını

II. Balkan Savaşı (1913)

KUZEYDEN GELEN TEHLİKE: RUSYA

  • 1480’de Altın Orda Devleti’nin egemenliğinden kurtulan Ruslar, Moskova Knez’i III. İvan önderliğinde büyük bir devlet olma yolunda adımlar atmaya başladı.
  • Rusya, denizlere ulaşma ve İstanbul’a ilgi gösterme çabasıyla tarih sahnesine çıktı. Bu, Bizans’ın dinî ve politik mirasçısı olma iddiasına dayanıyordu.
  • 1569’da Astrahan Seferi’yle ilk Osmanlı-Rus savaşı gerçekleşti. I. Petro’nun tahta geçmesiyle Rusya’nın sıcak denizlere inme politikası daha da güçlendi.
  • 1689’dan itibaren Rusya topraklarını genişletmeye odaklandı ve XVIII. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti’ne karşı saldırgan bir politika izledi.
  • 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, Rusların Kırım’ın himayesini Osmanlı Devleti’nden alarak Karadeniz’de etkisini artırdı.
  • 1787-1792 Osmanlı-Rus savaşları sonucunda Kırım tamamen kaybedildi ve Rus ticaret gemileri Boğazlar’dan geçiş hakkı kazandı.
  • 1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması ile Rusya’nın Boğazlar üzerindeki nüfuzu arttı.
  • 1853’te başlayan Kırım Savaşı’nı Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin yardımıyla kazandı.
  • 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonucunda Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları imzalandı. Rus işgali ile Elviye-i Selase (Kars, Ardahan, Batum) Osmanlı’dan koparıldı.
  • I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, Rus Çarlığı ile İtilaf Devletleri arasında karşı karşıya geldi.
  • Çanakkale Zaferi ile Rusya’ya yardım ulaştırılamayınca iç karışıklıklar arttı.
  • 1917 Devrimi sonucu Rus Çarlığı yıkıldı.

 

Boğazlar Meselesi ve Rusya

  • XVIII. yüzyılda Rusya’nın sıcak denizlere inme politikası, Boğazların ele geçirilmesini Rus dış siyasetinin temel amacı haline getirdi.
  • 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’nın ardından Rusya’nın Boğazlar üzerindeki talepleri arttı.
  • 1833’te Mısır İsyanı sırasında Rus donanmasının Boğazlardan geçişi, Rusların bu bölgedeki emellerini güçlendirdi.
  • Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833), Boğazlar üzerinde Rusya için istediği fırsatı yarattı. Bu antlaşma ile Rus savaş gemileri Boğazlardan geçiş hakkı elde etti.
  • 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile Rusya’nın Boğazlar üzerindeki ayrıcalıkları sona erdi ve Boğazlar uluslararası bir statü kazandı.
  • 1856 Paris Antlaşması ile Rusların Karadeniz kıyılarında donanma bulundurma hakkı kısıtlandı.
  • 1871 Londra Konferansı’nda Ruslara tekrar Karadeniz’de donanma bulundurma hakkı verildi, bu da Rusya’nın Boğazlar politikasını yeniden canlandırdı.
  • 1878’de Rusya’nın İstanbul’a ilerlemesi İngiltere’nin karşı koyması sonucu durduruldu.
  • II. Abdülhamit döneminde, Rusya’ya karşı İngiltere ve Almanya’yla yakınlaşarak Boğazların statüsünü koruma başarısı gösterdi.

Reval Görüşmeleri

  • 9 Haziran 1908’de Reval Limanı’nda İngiltere Kralı ve Rus Çarı arasında gerçekleşen görüşmelerde Osmanlı Devleti topraklarının yeniden paylaşılması gündeme geldi.
  • Reval Planı, Makedonya’da reform yapılmasını öngörüyordu, ancak bu aynı zamanda Makedonya’nın Osmanlı Devleti’nden ayrılmasını da içeriyordu.
  • İttihat ve Terakki Partisi taraftarları Reval Görüşmeleri’ne tepki olarak Makedonya’da isyan çıkardı.
  • Bu gelişmelerin sonucunda 1908’de II. Meşrutiyet ilan edildi.

I. Balkan Savaşı (1912)

XIX. yüzyılda Yunanistan, Romanya, Sırbistan ve Karadağ’ın bağımsızlık elde etmesi ve Bulgaristan’ın da özerklik kazanması sonucunda Balkanlar’da devletler kendi topraklarını genişletme amacı güdüyorlardı. II. Abdülhamit, Balkanlar’daki Osmanlı hâkimiyetini sağlamak için denge politikası izledi ve bu bölgedeki ülkeler arasında rekabeti körükleyen bir politika izledi. 1911 yılında Ruslar, Bulgarları ve Sırpları bir araya getirdi ve bu görüşmeler sonucunda Yunanistan ile Bulgaristan arasında yeni bir gizli antlaşma yapıldı. Karadağ da bu Balkan ittifakına katıldı.

Bu Balkan devletleri, Osmanlı’ya karşı savaşta birleşmiş olsalar da uzun vadeli bir işbirliği yapmadılar. Bu durum, II. Balkan Savaşı’nın temel nedenlerinden biri oldu.

I. Balkan Savaşı’nın Gelişimi

I. Balkan Savaşı, 8 Ekim 1912’de Karadağ’ın saldırısıyla başladı. Osmanlı ordusu, savaşın başlangıcında istenilen başarıyı elde edemedi. Bu durum, savaş öncesinde askerlerin dağıtılmasının ve eksik teçhizatın etkisiydi. Ayrıca Yunanistan, İngiltere’den deniz gücü desteği aldı.

Sonuç olarak, Osmanlı Devleti beklenmedik bir yenilgiyle karşılaştı ve Bulgar ordusu İstanbul’a yaklaştı.

Bab-ı Ali Baskını – 23 Ocak 1913

I. Balkan Savaşı’ndaki ağır yenilgi sonrasında İttihat ve Terakki Partisi, hükümetin kontrolünü ele geçirmek amacıyla 23 Ocak 1913’te Bab-ı Ali Baskını olarak adlandırılan bir harekete girişti. Bu baskın sonucunda İttihat ve Terakki Partisi, devlet yönetiminde etkili hale geldi.

Bu yeni hükümet ilk olarak 13 Şubat’ta Bulgaristan’a savaş açarak Edirne’yi kurtarmak istedi, ancak başarılı olamadı. Bulgaristan’ın ani saldırısı sonucu Edirne Bulgarlar tarafından ele geçirildi. Aynı dönemde Ege Denizi’ndeki birçok ada Yunanistan’ın işgali altına girdi ve Balkanlardaki Osmanlı topraklarının bir kısmı da Sırbistan ve Karadağ tarafından işgal edildi.

I. Balkan Savaşı’nın Sonuçları

30 Mayıs 1913’te Londra Antlaşması imzalandı ve I. Balkan Savaşı sona erdi. Bu antlaşma sonucunda Balkan devletleri arasında toprak paylaşımı gerçekleşti.

30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması

Bu antlaşma ile Midye-Enez Hattı’nın batısındaki bölgeler Balkan devletlerine verildi. Sırbistan Orta ve Kuzey Makedonya’yı, Yunanistan Selanik, Girit ve Güney Makedonya’yı, Bulgaristan ise Kavala, Dedeağaç ve tüm Trakya’yı elde etti. Ege adalarının geleceği ve Arnavutluk sınırlarının belirlenmesi için Avrupalı devletlerin kararlarına başvuruldu. Bu antlaşma ile Bulgaristan en fazla toprak kazanan ülke oldu ve Ege Denizi’ne ulaşma fırsatını elde etti.

II. Balkan Savaşı (1913)

Bulgaristan, I. Balkan Savaşı sonrasında en fazla toprak kazanan ülke olması diğer Balkan devletlerini rahatsız etti. Makedonya topraklarının paylaşımı özellikle devam eden bir anlaşmazlık noktasıydı. 1913 Haziran’ında Yunanistan ve Sırbistan, Bulgaristan’a karşı bir ittifak oluşturarak harekete geçti. Bulgaristan, Makedonya’yı ele geçirme amacıyla Sırbistan ve Yunanistan’a ani bir saldırı başlattı. Ancak bu girişim başarısız oldu. Romanya, Bulgaristan’ın zayıflığından faydalanarak Dobruca bölgesine girdi. Osmanlı Devleti de Bulgaristan’ın zayıflamasını fırsat bilerek Edirne’yi geri aldı.

II. Balkan Savaşı’nın Sonuçları

10 Ağustos 1913’te Bükreş’te barış antlaşması imzalandı. Bulgaristan, I. Balkan Savaşı sonrasında kazandığı toprakların büyük bir kısmını kaybetti. Ayrıca Bulgaristan ile Osmanlı Devleti arasında İstanbul Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Edirne ve Kırklareli Osmanlı Devleti’nde kaldı, Meriç Nehri sınır olarak kabul edildi. Bulgaristan’daki Türkler ile Bulgarlar arasında eşit haklar konusunda anlaşma sağlandı.

Diğer Antlaşmalar

Osmanlı Devleti, 14 Kasım 1913’te Yunanistan ile Atina Barış Antlaşması imzaladı. Ege Adaları Meselesi çözüme kavuşmadı ancak Yunanistan’daki Türklerin hakları korundu. Son olarak Sırbistan ile İstanbul Antlaşması imzalandı. İki ülke arasında ortak bir sınır olmadığı için sınır belirlenmedi. Antlaşma ile Makedonya’da yaşayan Türklerin hukuki statüsü garanti altına alındı.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(