11. Sınıf Tarih Konuları

Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Hareketleri




OSMANLI DEVLETİ’NDE DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ

 
Sened-i İttifak (1808)
Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümâyunu-1839)
Islahat Fermanı (1856)
I. Meşrutiyet’in İlanı ve Kanun-i Esasi’nin Kabulü
II. Meşrutiyet’in İlanı (24 Temmuz 1908)
Tanzimat’ın İlan Edilmesinden Sonra Çıkarılan Belli Başlı Kanunlar
Dağılmayı Önleme Çabaları
Osmanlıcılık
İslamcılık
Türkçülük (Milliyetçilik)
 

 

OSMANLI DEVLETİ’NDE DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ

SENED-İ İTTİFAK (1808)

Etkili Âyanlar ve Alemdar Mustafa Paşa:
XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı eyaletlerinde mali, idari ve askeri kanunların oluşturduğu zeminle birlikte âyan adı verilen zengin bir zümre gücünü artırdı. II. Mahmud, siyasi gücü artan Alemdar Mustafa Paşa’yı sadrazamlığa atayarak merkezdeki siyasi gücü güçlendirdi. Alemdar Mustafa Paşa, yeniçeri Ocağının muhasebesini teftiş vesilesiyle yeniçeri zorbalarını öldürerek veya sürgüne göndererek devlet otoritesini yeniden tesis etmeye çalıştı.

Âyanların İstanbul’a Davet Edilmesi:
Alemdar Mustafa Paşa, taşrada zayıflayan merkezi otoriteyi yeniden tesis etmek amacıyla âyanları İstanbul’a davet etti. Bu davetin amacı, merkez ile taşra arasında uzlaşma sağlamak, âyanlara hak ve görevler vererek resmiyet kazandırmak ve böylece devletin dağılma tehlikesini önlemekti.

Âyanlar ve Yetkileri:

Âyanlar, vilayet ve kazalarda halk ile hükümet arasındaki işleri idare eden ve halk tarafından seçilen bir vazife sahibiydi. Âyanlar nüfuzlu aileler arasından seçilirdi ve valiler tarafından belirlenirdi. Vergi toplama ve asker toplama gibi konularda devlete yardımcı olurlardı ve bunun karşılığında toplanan vergiden pay alırlardı.

Alemdar Mustafa Paşa’nın Etkisi:

Alemdar Mustafa Paşa’nın Sadrazamlık makamında olması, birçok âyan ve ağanın davete katılmasında etkili oldu. Ancak Bulgar âyanları ve Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Alemdar’ı rakip olarak gördükleri için davete katılmadılar. Alemdar Mustafa Paşa önerileri doğrultusunda âyanlarla yapılan oturumlar sonucunda alınan kararlar “Sened-i İttifak” adı verilen belgeye yazılarak imzalandı.

SENED-İ İTTİFAK’IN BAZI MADDELERİ:

Sened-i İttifak belgesinde şu maddeler bulunuyordu:

  1. Âyanlar padişahın emirlerine uymayı kabul edeceklerdi.
  2. Âyanlar, devletin asker almasına karşı çıkmayacaklardı ve karşı gelenleri davacı olacaklardı.
  3. Hazine gelirleri devletin kanunlarına göre toplanacaktı.
  4. Sadrazamın uygun emirlerine itaat edilecek, uygun olmayanlara karşı birlikte çıkılacaktı.
  5. İstanbul’da isyan çıkarsa âyanlar derhal gelerek isyanı bastırmaya çalışacaklardı.
  6. Padişah vergileri adil ve eşit bir şekilde alacak, aşırı vergi konmayacaktı.

SENED-İ İTTİFAK’IN DEĞERLENDİRMESİ:

Sened-i İttifak belgesi, Osmanlı Devleti’nde merkezî ve taşra güçlerinin dengelemeye çalışıldığı bir dönemin ürünü olarak ortaya çıktı. Anadolu ve Rumeli’de özerklik ilan eden âyanların varlığı bu belgeyle resmiyet kazandı. Padişahın yetkileri sınırlandırılırken, âyanların güçlenmesi amaçlandı. Alemdar Mustafa Paşa gibi bir güçlü figürün belgeyi desteklemesi, belgenin etkisini artırdı. Ancak Alemdar Mustafa Paşa’nın öldürülmesi ve ardından gelen olaylar belgenin etkisini zayıflattı. Bu metni anlamını değiştirmeden yeniden ve başlıklar halinde yazarak sunmuş oldum.

TANZİMAT FERMANI 1839 (GÜLHANE HATT-I HÜMÂYUNU)

Tanzimat Dönemi’nin Tanımı:
Tanzimat, 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı ile başlayan ve 1876’da ilan edilen Meşrutiyet ile sona eren döneme verilen isimdir. Bu dönem, Osmanlı Devleti’nde Batılı düşünce ve yönetim tarzlarının getirilmesi amacıyla başlatılan bir yenilik ve kültür hareketini ifade eder.

Tanzimat Fermanı’nın Amaçları:
Tanzimat Fermanı, iç ve dış nedenlerle Osmanlı Devleti’nin dağılma tehlikesi ile karşı karşıya gelmesi üzerine hazırlanmış bir çözüm önerisi olarak ortaya çıktı. Ferman’ın başlıca amaçları şunlardı:

  1. Halkın haklarını genişletmek.
  2. Müslüman ve Hristiyan toplumları arasındaki siyasi yakınlığı artırmak.
  3. Avrupalı devletlerin iç işlerine karışmasını engelleyerek iç barışı ve devlet bütünlüğünü korumak.

Tanzimat Fermanı ile Kabul Edilen Maddeler:

  1. Herkes kanun önünde eşit olacaktı.
  2. Vergiler gelire göre toplanacaktı.
  3. Ceza verilmeden önce yargılanma ve sorgulanma hakkı olacaktı.
  4. Mahkemeler açık olarak yapılacaktı.
  5. Mülkiyet hakkı tanınacaktı.
  6. Askerlik düzenlenecekti.
  7. Müsadere yöntemi kaldırılacaktı.

Tanzimat Dönemi’nin Özellikleri:
Tanzimat Dönemi, merkeziyetçi bir yönetim ve bürokrasi dönemiydi. Bu dönemde, devletin modernleşme ve demokratikleşme çabaları başladı. Mustafa Reşit Paşa liderliğinde gerçekleşen bu hareketlerle, anayasal yönetim ve demokratikleşme yolunda önemli adımlar atıldı.

ISLAHAT FERMANI (1856)

Islahat Fermanı’nın Kökeni:
Islahat Fermanı, Kırım Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne yardım eden İngiltere, Fransa ve Avusturya’nın isteklerini karşılamak amacıyla hazırlandı. Bu fermanın amacı, Tanzimat Fermanı’ndaki reformları hayata geçirmek ve Batılı devletlerin taleplerini karşılamaktı.

Islahat Fermanı’nın İlkeleri:

  1. Dinî ibadet ve törenlerin herkes için serbest olması.
  2. Hristiyanların Müslümanlara göre eşit sayılması ve ayrımcılığın engellenmesi.
  3. Memurluk ve okulların herkese açık olması.
  4. Müslümanlarla Hristiyanlar arasındaki ticaret ve cinayet davalarına karma mahkemelerin bakması.
  5. Hristiyanların da askere alınması.
  6. Hristiyanların yerel meclislerde temsil edilmesi.
  7. Vergi eşitliğinin sağlanması.
  8. İltizam sisteminin kaldırılması.

Islahat Fermanı’nın Değerlendirmesi:
Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı’nın genişletilmiş bir versiyonuydu. Fakat Müslümanlar için yeni haklar getirmezken, sadece Müslüman olmayan toplulukların ayrıcalıklarını genişletti. Bu sebeple, Müslümanlar fermanı olumlu karşılamadı. Hristiyanlar ise askerlik yükümlülüğü getirdiği için tam anlamıyla tatmin olmadı. Ferman, yabancı devletlerin baskısı altında oluşturulmuş olup, iç işlerine daha fazla karışılmasına yol açtı.

Islahat Fermanı’nın ana hedefi, Hristiyanlarla Müslümanlar arasındaki dengesizliği gidermek ve Osmanlı Devleti’nin Batılı devletlerle ilişkilerini düzeltmekti. Bu metni anlamını değiştirmeden yeniden ve başlıklar halinde yazdım.

 

I. MEŞRUTİYET’İN İLANI VE KANUN-İ ESASİ’NİN KABULÜ (1876)

Genç Osmanlılar Hareketi ve Meşrutiyet İstemi:

  • 1865’te “Genç Osmanlılar Cemiyeti”nin kurulmasıyla aydınlar, “Genç Osmanlılar” olarak adlandırılan bir grup oluşturdu.
  • Şinasi, Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Agâh Efendi gibi isimler, mutlak monarşi yerine anayasal bir monarşi kurmayı hedefledi.
  • Devlet Şûrası Başkanı Mithat Paşa’nın desteğiyle hareket güç kazandı, II. Abdülhamit’in tahta geçişinde de etkili oldu.

I. Meşrutiyet’in İlanı:

  • II. Abdülhamit, devlet adamları, basın ve yabancı devletlerin baskısıyla meşrutiyete geçmeye karar verdi.
  • 8 Ekim 1876’da Kanun-i Esasi’nin hazırlanması görevini Mithat Paşa başkanlığındaki bir komisyona verdi.
  • 23 Aralık 1876’da Bâbıâli’de düzenlenen törenle Kanun-i Esasi ilan edilerek Türk toplumunun ilk yazılı anayasası kabul edildi.

Kanun-i Esasi ve Yürütme Yetkisi:

  • Kanun-i Esasi’ye göre, padişah yürütme yetkisinin başındaydı.
  • Yargı yetkisi bağımsızdı.
  • Yasama yetkisi Mebusan Meclisi ve Âyan Meclisi’nden oluşan Genel Meclis’e aitti, ancak yasama faaliyetleri padişahın onayına bağlıydı.
  • Mebusan Meclisi üyeleri halk tarafından, Âyan Meclisi üyeleri padişah tarafından seçilirdi.

Padişahın Yetkileri ve Meclis Feshi:

  • Padişah, Meclisi fesh etme yetkisine sahipti.
  • Padişah, hükümete olan güveni sarsan kişileri memleket dışına sürme yetkisine sahipti.

Merkezî Yetkiler ve Yönetim:

  • Kanun-i Esasi, aslında tüm yetkileri padişahın elinde toplayan merkezî bir yönetimi yansıtıyordu.

Meşrutiyet’in Zayıflığı ve Sonuçları:

  • II. Abdülhamit, ayrılıkçı faaliyetler ve dış baskıları gerekçe göstererek Meclisi feshetti (13 Şubat 1878).
  • I. Meşrutiyet, Osmanlı Devleti’nde sınırlı bir zaman diliminde varlık gösterdi, ancak devam eden iç ve dış sorunlar nedeniyle sonuç vermedi.

II. MEŞRUTİYET ÖNCESİ GELİŞMELER

Osmanlı Topraklarının Küçülmesi:

  • 1878 Berlin Antlaşması ile Sırbistan, Karadağ ve Romanya Osmanlı’dan ayrıldı.
  • Kars-Ardahan-Batum Rusya’ya verildi.
  • Kıbrıs İngiltere’ye verildi.
  • Tunus (1881) ve Mısır (1882) Avrupalı devletler tarafından işgal edildi.
  • Düyûn-u Umumîye (Genel Borçlar İdaresi) kurulması ekonomiyi olumsuz etkiledi.

II. Abdülhamit Dönemi ve Meşrutiyet Karşıtlığı:

  • II. Abdülhamit otoriter bir rejimle ülkeyi yönetti.
  • Meclis-i Mebusan’ı kapattı, aydınlar ve muhalifler tepki gösterdi.
  • Meşrutiyet yanlısı muhalefet büyüdü.

II. MEŞRUTİYET’İN İLANI (24 TEMMUZ 1908)

Devleti Tehdit Eden Durumlar:

  • Rusya ve İngiltere’nin Osmanlı topraklarını paylaştığı iddiaları.
  • II. Abdülhamit’e karşı muhalefetin artması.

Selanik Ayaklanması ve İsyanın Yayılması:

  • Kolağası Niyazi ve Enver Beyler Selanik ve Manastır’da ayaklanma başlattı.
  • Makedonya’daki olaylar genel bir isyana dönüştü.

İttihat ve Terakki’nin Rolü ve Meşrutiyetin İlanı:

  • İttihat ve Terakki Cemiyeti isyanı destekledi.
  • 23 Temmuz 1908’de Kanun-i Esasi’nin yürürlüğe girmesini talep ettiler.
  • II. Abdülhamit, meşrutiyeti yeniden ilan etti (24 Temmuz 1908).

Meşrutiyet Dönemi:

Seçim Hazırlıkları ve Şartlar:

  • Mebus seçimi için hazırlıklar başladı.
  • 25 yaşını dolduran ve vergi veren erkekler oy kullanabilecekti.
  • Her 50 bin erkek nüfus adına bir mebus seçilecekti.
  • Mebus adaylarının 30 yaşını doldurması ve Türkçe okuma yazma bilmesi gerekiyordu.

Seçimler ve Parlamento:

  • Seçimler İttihat ve Terakki’nin denetiminde gerçekleşti.
  • 240 mebus seçildi.
  • Meclis-i Mebusan, 17 Aralık 1908’de açıldı.
  • Çok partili ve parlamentolu siyasi hayat başladı.

II. MEŞRUTİYET İLE OSMANLI DEVLETİ’NDE KURULAN SİYASİ PARTİLER

  1. İttihat ve Terakki Fırkası
  2. Hürriyet ve İtilaf Fırkası
  3. Osmanlı Ahrar Fırkası
  4. Fedakârân-ı Millet Cemiyeti
  5. Osmanlı Demokrat Fırkası
  6. İttihad-ı Muhammediye Fırkası
  7. Mutedil Hürriyetperveran Fırkası
  8. Islahat-ı Esasiye-i Osmaniye Fırkası
  9. Ahali Fırkası
  10. Osmanlı Sosyalist Fırkası
  11. Millî Meşrutiyet Fırkası

KANUN-İ ESASİ’DE YAPILAN BAZI DEĞİŞİKLİKLER

  1. Hükûmet meclise karşı sorumlu oldu.
  2. Padişahın sürgün yetkisi kaldırıldı.
  3. Padişahın mutlak veto yetkisi kaldırıldı.
  4. Yasa teklifi için gerekli olan padişah izni kaldırıldı.
  5. Padişahın meclisi açma-kapama yetkisi zorlaştırıldı.
  6. Sansür yasağı kaldırıldı.
  7. Siyasi parti kurma hakkı getirilerek çok partili hayata geçiş sağlandı.
  8. Padişahın kanunları onaylama süresi sınırlandırıldı.

TANZİMAT’IN İLAN EDİLMESİNDEN SONRA ÇIKARILAN BELLİ BAŞLI KANUNLAR

  1. 1840 Tarihli Ceza Kanunu: Kişi haklarına değer veren yeni bir ceza kanunu yapıldı.
  2. 1851 Tarihli Ceza Kanunu (Kanun-ı Cedit): Zabıtaya karşı gelmek, sarhoşluk, kumarbazlık, kız kaçırma, sahtekârlık gibi suçlar da eklendi.
  3. Arazi Kanunnamesi: Mirî arazinin mülk hâline geçişi kolaylaştırıldı.
  4. Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye: Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında millî bir medeni kanun hazırlandı.
  5. Hukuk-ı Aile Kararnamesi: İslam hukukunun aileye dair kısmı kanunlaştırıldı (1917).
  6. Usul-i Muhakeme-i Şeriye Nizamnamesi: Şeriye mahkemelerinin yargılama usulü düzenlendi (1917).
  7. Kanunname-i Ticaret: Fransız Ticaret Kanunu tercüme edilerek 1850’de yürürlüğe girdi.
  8. Ticaret-i Bahriye Kanunnamesi: Deniz ticareti ile ilgili eksiklikleri tamamladı (1863).
  9. Usul-i Muhakeme-i Ticaret Nizamnamesi: Ticari davaların usulüne ilişkin hükümleri içerdi (1850).

DAĞILMAYI ÖNLEME ÇABALARI

OSMANLICILIK

  1. Osmanlı Devleti, sınırlarında yaşayan Müslim ve gayrimüslim halk arasında eşitlik sağlamak amacıyla Osmanlıcılık fikrini benimsedi.
  2. Hedef, din, dil, ırk ayrımı yapmadan büyük bir Osmanlı milleti oluşturmaktı.
  3. II. Mahmut Dönemi’nde Osmanlı Devleti, Osmanlıcılık düşüncesine yönelik adımlar attı.
  4. Ali Paşa, Fuat Paşa, Mithat Paşa ve Genç Osmanlılar, Osmanlıcılık fikrinin önde gelen savunucularıydı.
  5. Osmanlıcılık, Meşrutiyet’in ilanıyla siyasi alanda da yer buldu.
  6. Ancak Balkanlar’da yaşanan olaylar ve bağımsızlık ilanları Osmanlıcılık fikrine zarar verdi.

İSLAMCILIK

  1. Batılılaşma hareketine ve Batıcı yazarlara tepki olarak doğdu.
  2. Müslümanları Osmanlı çatısı altında toplama düşüncesi etkin hale geldi.
  3. II. Abdülhamit Dönemi’nde Panislamizm diplomatik görüşmelerde önem kazandı.
  4. İslamcılık siyaseti, Hindistan gibi ülkelerdeki Müslümanların Osmanlı Devleti’ne destek vermesini sağladı.

TÜRKÇÜLÜK (MİLLİYETÇİLİK)

  1. Türkçülük, Osmanlı Devleti’ni parçalamaya yönelik yabancı müdahalelere karşı bir tepki olarak doğdu.
  2. Ziya Gökalp’e göre millet, dil, din, ahlak ve güzellik duygusuyla birbirine bağlı fertlerden oluşan bir topluluktur.
  3. Milliyetçilik, soy, kültür ve coğrafi özelliklerden hareket ederek birliği oluşturan kavramdır.
  4. Türkçülük fikri, Müslüman olup Türk olmayan toplulukları ayrıştırmıştır.
  5. Türkçülüğü savunan aydınlar: Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Tekin Alp, Ömer Seyfettin, Fuat Köprülü, Hamdullah Suphi, Kazım Duru ve İsmail Hakkı Baltacıoğlu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize destek olmak için lütfen reklam engelleyicini kapat :(